Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

‘YENİSİ GELSİN’


Merhaba sevgili okurlarım..
Birkaç kez gittiğim Amasra müzesini gezerken, bu defa farklı bir gözle bakmış olacağım ki bu yazıyı yazmadan edemedim..
Hem bahçedeki, hem de içerideki odalarda, bütün detayları izledikten sonra gözlerim senatör heykellerine takıldı.
Baş kısmı yoktu bu heykellerin, yalnızca vücutları duruyordu. Heykelin elleri ve kollarının duruşu, bilgelik taşıyor ve insanda güven uyandırıyordu. Tarihi zihnimde biraz deşince, bu bilgiyi mırıldandım kendime; Senatörler sık sık değiştiği için, vücut kısımları sabit kalıyordu ama baş kısmı senatör değişimi ile birlikte sürekli olarak değiştiriliyordu. O dönemde bu hem zamandan tasarruftu, hem de emekten. ( Zaten bu heykellerin başları sık sık değiştiği için bugünlere kadar ulaşamamıştı. )

Hemen bende bir şeyler uyandırdı ve bugünkü durum aklıma geldi. Yaşadığımız toplumda etrafımıza baktığımızda şunu fark ettim: Bunlarla vakit harcayacağımıza, ‘Yenisi Gelsin’ diyoruz; Mekanik bir sesle, ruhumuza işleyen heykellerin başları monte edilebilir bir şekil aldı. İşimize yaramıyor mu, bizi üzüyor mu, bir öncekinin yerini doldurup doldurmayacağı önemli değil. Çözümü hazır: ‘Yenisi Gelsin’ diyor ve ruhumuzdaki heykelin başını, yenisi ile değiştiriyoruz.

Romalıların kullandığı, değerli insanlar için dökülen göz yaşlarının biriktirildiği göz yaşı vazolarının yerini bir kullanımlık kâğıt mendiller aldı bugün. Yanaklarımızdan süzülen ıslaklığı siliyor sonrada onu çöpe atıp, sesleniyoruz boşluğa ‘Yenisi Gelsin’.

Her şeyin çarçabuk tüketildiği şu günlerde, sorunlarımızı, Çetin Altan ‘in deyimiyle ‘zaman süpürgesine’ bile bırakacak sabrımız yok. Çivi çiviyi söker mantığıyla, hemen bağırıyoruz ‘Yenisi Gelsin’.

Ruhumuzda iz bırakan heykellerin başlarını değiştirdikçe, yüzyıllar sonra geriye yalnızca bir vücut kalıyor. Hissedilenleri, aşkları, acıları, mutlulukları, ifadesiyle anlatan heykel basları, yeraltından çıkarılmayı, bulunmayı reddediyor.... Sanki bugün kiler gibi...!

Tarih ve sanatta yani burada kalın….
Saygı ve sevgilerimle...


Asım BİLGİLİ
27.11.2008

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 

 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.