Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

KURNAZ AŞIKLAR’ TÜRKİYE’DE İLK KEZ SAHNELENİYOR

John Farquhar’ın ‘Kurnaz Aşıklar’(‘Beaux’ Stratagam’) oyunu ülkemizde ilk kez Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından sahneleniyor.

Son yılların en üretken yönetmenlerinden İlham Yazar’ın rejisi, Gülay Gür’ün Türkçesi, Tayfun Çebi’nin dekor, Funda Çebi’nin giysi, Kerim Çetinel’in ışık tasarımı ve Ali Erel’in müzik düzenlemesiyle sunulan yapıt, bütün bu görsel-işitsel öğelerin ustaca kaynaştırılması sonucunda özenli, şık bir sahne olayına dönüşmüş.

‘Kurnaz Aşıklar’, vurucu gücünü, kıvrak ‘esprili söyleşim’lerden alan İngiliz komedisinin erken 18. yüzyıl ürünlerinden biridir. Ortaçağ’ı Rönesans’a bağlayan dönemde, farklı gösterilerin arasında sunulan ‘ara oyun’ (interlude) türüyle oluşmuş, Shakespeare komedilerinde olgunlaşmış, giderek İngiliz ulusal komedisinin vazgeçilmezi olmuş ‘esprili söyleşim’ biçemi, 19. yüzyıldan 20. yüzyıla geçildiği dönemde iki yaman İrlandalı’nın, Oscar Wilde ve Bernard Shaw’un yapıtlarında doruğa ulaşmıştır. Günümüzde, bir yandan Tom Stoppard’ın ürettiği parlak sahne metinleriyle, öte yandan Ray Cooney’in popüler farslarıyla dünya tiyatrosundaki yerini korumaktadır.

Bir ‘Restorasyon Komedisi’ örneği olan ‘Kurnaz Aşıklar’, ‘esprili söyleşim’ geleneğini sürdürmesi yanında, İngiltere’de, köktendinci eğilimin etkisiyle, tiyatroların 18 yıl kapalı tutulduğu dönemin ardından, Fransa’da sürgün Kral II. Charles’ın tahta çıkar çıkmaz estirdiği Paris modasının tiyatrodaki yansımasıdır. Böylece, İngiliz ve Fransız tiyatrolarının özellikleri yan yana gelmiştir. İngiliz tiyatrosunda kadife perdeli ‘kutu sahne’ye geçilmiş, kadın oyuncular ilk kez sahneye çıkmıştır. Döneme özgü olarak da, oyunların konuları köktendinci ahlak anlayışını allak bullak eden yönlerde seyretmeye başlamıştır.

İşte size iki züğürt kadın avcısı… Bu soylu ve yakışıklı, ama hazır yiyici delikanlılar, zengin genç kız ve dulların peşindeler. Bu amaçla, kimsenin onları tanımadığı bir kasabaya gelip biri ‘efendi’, öteki ‘uşak’ görüntüsü altında hana yerleşiyorlar. Olaylar, komedi kurgularına uygun biçimde, planların rastlantılarla çakışması ve çatışmasıyla gelişecektir.

Yazar Farquhar’ın, komedi örüntüsünün gerektirdiği ‘mutlu son’a ‘evlilik’ kadar ‘boşanma’ yoluyla da ulaşılabileceğini göstermesi ilginçtir. Evliliklerin sonlandırılmasını engelleyen Katolik Kilisesi’ne karşı, göreli olarak özgürlükçü İngiliz Kilisesi’nin sunduğu bir esenlik yolu…

Yapım, metnin içerdiği kurgu hiç de ustalıklı olmamakla birlikte, müthiş enerjik bir hareket düzeni içinde, sahne uzamı tam verimle değerlendirilerek, dahası, 19 sanatçının başarılı oyunculuğuyla gerçekleştirilmiş. Önemli bir sorun, kimi oyuncuların, Farquhar’ın karakterlerine oranla daha ‘yaşlı’ ya da ‘genç’ olması. Benim favorilerim olan Mesut Turan (Archer), Meltem Baytok (Bayan Sullen), İsmet Numanoğlu (Boniface) böyle bir yaş uyuşmazlığı içinde. Gypsy, Hounslow ve Bagshot’u oynayan genç sanatçılar Duygu Üstünbaş, Koray Alper ve Adem Mülazım’a gelince… Onlar rollerinin küçüklüğüne karşın yapıma damgalarını vuruyor. Ara sıra klasik bir oyun izlemek bana iyi geliyor…


SH  16.11.2015

Facebook ta paylaş

 
 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

 

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.