Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

TRUE DETECTİVE VE FARGO DİZİLERİ ÜZERİNE KRİTİK

Yazarınız genelde TV ekranlarına karşı temkinlidir.
Çünkü o sonu başı belli olmayan, bir kaç ay ara verdikten sonra bile konuyu anlayacağınız ve hiç bir şey kaçırmamış olacağınız yani yabancıların ‘Soap Opera’ dedikleri pembe dizilerle bazılarının kendini uyuşturduğunu, izleyenin sadece kendi dünyasından değil; sosyal sorumluluk,vatandaşlık görevleri, kültürel ve sosyal idrakler, bazı kötü giden işlere karşı vicdani tepkilerin sönmesi, birey olmak vs.vs. gibi bir sürü medeni erdemin,bu pembe diziler ve yığınların çok sevdiği Reality Show türünden diziler marifetiyle geriletiliyor olmasından; çoğu farkındalık sahibi gibi, biz de şikayetçi olmalıyız!Bilim adamları bu tür programlarla kitlelerin masal dinlemiş gibi olduğunu, gerçeklerle arasını açtığını söylüyorlar.Ve yine bilim adamları; televizyon karşısında olması gerektiğinden fazla vakit geçirilmesinin, kişilerin akıl ve zekalarını törpülediğini söylüyorlar.(Bu bir dilemna ama bu son bahsedilen bilgi, TV’lerin belgesel kanallarından edinilmiştir!) Ayrıca TV başında çok vakit geçirenlerin az okudukları da herkesin farkında olduğu bir olgudur!

Ama sonuçta sofu değiliz, televizyonun bilgi paylaşımı, haber paylaşımı, özgürlük, demokrasi ve refah idraki oluşturmak açılarından da faydası tartışılamaz. Son günlerde, haberlerde izlediyseniz; diktatörlükle yönetilen bir ülkede bazı insanların yasak olan komşu ülke televizyonlarını izliyor olmalarından ötürü ölüm cezası ile cezalandırıldıklarını hatırlarsanız! Bu örnekler ise TV’nin insanlık içinyadsınamaz önemini ortaya koyuyor!

İşte bütün bu nedenlerle ve kökten TV karşıtı olmadığımızdan, bu yazımızda TV için hazırlanmış ama son derecede zekice yapılmış bazı dizilerden konuşmak durumundayız! Söz konusu diziler polisiye. Birisi oldukça sert bir drama, diğeri ise kara mizah. Belki çoğunuz bunları izlemiş olmalısınız, şiddet düzeyi yüksek ama aksiyon filmi de değiller. Birincisi sekiz, diğeri on bölüm olmakla, anlatmak istediklerini tam tadında uzatmadan vermişler ama bir sinema filmi gibi kısaca anlatıp, çabuk da geçmemişler.(En saygın eleştirmenlerin dediğine göre,iyi dizilerin 5 ila 10 bölüm arası bir uzunlukta olması gerekiyormuş!)

İlk dizimiz True Detective (Gösterim sırasında nasıl Türkçeleştirilir bilememem ama ‘gerçek detektif’ anlamına geliyor!) 2014 yılı yapımı, imdb’de 9,3 gibi olağanüstü reyting almış! Bizim eleştirimiz 2014 yapımı 8 bölüm üzerine. Bu bölümleri Nic Pizzolatto (çok yetenekli bir yazar olduğu belirtiliyor, Emmy ödülüne aday gösterilmiş!) yazmış. Yönetmen ise Cary Fugunaga (çeşitli uluslararası festivallerde bolca ödül almış ve genç neslin önde gelen yönetmenlerindenmiş!).

Dizinin oyuncuları ise efsane. DedektifMarty rolünde ünlü Woody Harrelson oynuyor. Oskarlı (akademi ödüllü) Woody bütün dönemlerin en iyi dizilerinden Cheers ‘de ilk rolüne çıktığından beridir, bir yıldız. Dizinin diğer yıldızı sorunlu dedektif Rusty rolündeki, Matthew McConaughey.‘Dallas Buyers Club’ filmindeki rolüyle geçen yıl Oskar almış olan aktör (Yalnız Kovboy, Öldürme Zamanı, Mesaj, Amistad, Bir erkek on günde nasıl kaybedilir, filmografisinde Türk seyircisinin bileceği filmler) bu dizzi ile mutlak ödül alır gibi. Filmin konusu kendi hayatlarını bile bir türlü düzene koyamaz olan, iki sert ve yetenekli dedektifin, ucu en üst düzey yerel politikacıya kadar uzandığı için çözülmesi zor olan bir takım seri cinayetin izini bütün meslek hayatları boyunca ve sonrasında yılmaksızın takip edişleri üzerine. Final bölümü izleyici tarafından çok beğenilmiş.

İkinci dizi iseFargo. Ünlü Coen kardeşlerin 1996 yılı yapımı kült filminden esinlenerek dizileştirilmiş. Genelde çok başarılı bir filmin peşinden gelen dizi sulanmış ve zayıf olur ama bu dizi öyle değil. Belki de Coen kardeşlerin yapımcı olarak dizinin üzerinde ellerinin oluşu etkisiyle böyle iyi bir dizi ortaya çıkmış olaması muhtemeldir! 10 bölümlük dizi bir çok dalda Emmy ödülü kazanmış. Yönetmen koltuğunda bir sürü yönetmenin adı geçiyor ki, sanki anonim yönetilmiş bir dizi olmuş!

Konusu ana çerçevede sinema filmine benzese de, farklı şekilde ilerleyen kurgu, yeni bir film izlediğiniz hissini veriyor. Tehlikeli (ve şiddetli ölümcül) katil rolünde Billy Bob Thornton (1996 yapımı Bıçak Sırtı filmiyle Oskar kazanmış) başarılı ve bu rolüyle ödül almış. İşbirlikçi düzenbaz satıcı rolünde son dönemlerin saygın Britanya’lı oyuncularından Martin Freeman (Hobbit filmleri ve TV lerde gösterilmekte olan Sherlock Holmes dizisinde Dr.Watson rolünde oynuyor.) Kasabanın polis departmanındaki tek gerçek polis olan hamile Molly rolündeki Allison Tolman ise sade, abartısız, minimal bir oyunculuk rengi ile başarılı.

İzlememiş olanların kaçırmaması gereken ölçüde zeki, esprili ve bağımlılık yaratan bir dizi!


Cengiz ÖZDER
3.11.2014

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 







 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.