ZENCİ TÜRK KOMPLEKSİ YERSİZDİR!
Bir süreden beridir iktidar sahiplerinin dile getirdiği ve yandaş kalemlerinin de sakız yaptığı bir deyim var. Karşı oldukları bir kesimi ‘Beyaz Türk’ diye etiketlendiriyorlar.
Kimse farkında değil ama olay tümüyle yanlış! Toplumun bir kesiminin, diğer bir kesimi kategorize etmesi toplum bilimi açısından kabul edilemez! Aşırı örneklerinde olduğu gibi hayali bir düşman yaratıp halkın kendi saflarında toplanması için yapılmış bir siyasi araçtır. Bütün dikta rejimlerinde kullanılmıştır.
İkinci yanlış ise, liderliğe soyunmuş iktidarın başının, durup durup ‘Bizler Türkiye’nin Zenci Türkleriydik!’ demesidir. Ülkeyi yöneten bir liderin, kompleks taşımaya hakkı yoktur. En sonunda lider de insandır diyemezsiniz! Lider olmanın bedeli vardır ve ülkenin bütün katmanlarını kavrayacak özellikleri olmalıdır. Lider semboldür, toplumun olumlu değer yargılarını yansıtmalıdır, bölücü olanlarını değil!
Üçüncü yanlış, bu konuda yazan ve bu kelimeleri kullananların, kavramı okuyamamalarıdır. Zenci Türk kavramının karşılığı Beyaz Türk değildir. Çünkü:
Zenci Türk, yabancılaşma içinde, şehirle kavgalı olan varoş çocuğudur. Beyaz Türk ise bunun karşıtı değildir. Sadece şehirli yaşama adapte olmuş, kurallara ve şehirli yaşamın yasalarda belirtilmemiş sosyal davranışlarına sahip bir insandır. Diğerine tezat, uzun süreli şehirlerde birbirine çok yakın planda yaşayıp, bir diğerine rahatsızlık vermeyecek davranışlara ve duyarlılıklara sahip kesimdir. Daha çok adap ve görgü düzenidir.
Zenci Türk’ün antitezi ise, gerçekte burjuva kesimidir. Şehir kültürlü Beyaz Türk değildir.
Okuyucunun daha iyi anlaması için kim zenci, kim beyaz, kim burjuva örnekleyelim:
Zenci Türk varoş çocuğudur, burjuva ise metropol bölgesinde komünel şekilde yaşar.
Zenci Türk kendisini bazen maçlarda olduğu gibi yıkıcı, kendine ve çevresine zarar verecek şekilde ifade etmeye çalışırken; burjuva kendisini gösterişli şekilde pahalı otomobil, marka giyim ve magazin sayfalarında haber olarak ifade eder.
Burjuva, sanıldığı gibi Beyaz Türk değildir. Çünkü o daha çok kira gibi ranta, babadan kalma servet gibi kaynaklara sahipken; Beyaz Türk: banka emeklisidir, öğretmendir, esnaftır.
Beyaz Türk tiyatro ve edebiyat severken; burjuva konken ve kağıt oyunlarını tercih eder, tavernada eğlenir!
Beyaz Türk mahalle hayatına yatkındır, komşuluğa dikkat ederken, burjuva ‘havuzumda yüzmeye gelmek isterler!’ diye komşuluk kurmaktan sakınır.
Beyaz Türk mahalleli ile sosyal dayanışmaya önem verip sivil toplum gönüllülüğünde çalışırken, burjuva evinin önüne başkasının arabasını bırakmasına bile tahammül etmez!
Her Zenci Türk ünlü olarak veya para kazanarak burjuva olabilir. Ayrıca her varoş insanı, üçüncü nesilden sonra şehirli yaşam kültürünü özümseyip ‘Beyaz Türk’ olur.
Sonuç: Türk toplumu, sınıf toplumu değildir. Dışarıdan görülen farklılıklar, insanların birbirine olumsuz davranışları kültürel farklılıklardan ve görgü ile karakterlerden kaynaklanmaktadır. Katmanlar arasında dikey yer değiştirmek kolaydır. Ve bunu siyasilerin bu açılardan algılaması elzemdir. (Lütfen aydın olmayan köşe yazarları da, kavramları karıştırıp toplumu bölmesin!)
Cengiz ÖZDER 3.04.2013
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|