Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

BİR DİLEK TUTMAKLA BAŞLAR HERŞEY…

Hepimizde vardır, birçok dilekler tutarız. Dileriz de dileriz bu insanoğlunun doğasında var.

Dünyada var oldukça hep bir şeyler isteriz, hayaller kurarız. Bir şeyleri istemek, arzulamak ona ulaşmak için emek vermek hepimizin içinde var olan.

Hani tüm sosyal ağlarda elden ele gezen bir not vardır,‘’eğer bir daha gelebilirsem dünyaya’’ diye başlar ve birçok yapmadıklarını sıralar, o sıralamalarda belirtilen yaşamın bize armağan olduğu, bizim değerli olduğumuz vurgulanır. Saklamakta olduğumuz şık çay takımları, giymeye kıyamadığımız kıyafetler, özel günde kullanmak için sakladığımız çantamız, ayakkabılar, şık kadehler buna benzer birçok şey. Oysa hepsi bizim için değilmidir, biz keyif alalım diye varlardır ama hep bir iyi gün vardır ya...

Sevgili kocamın en sevdiğim yanlarında biridir aslında; ‘’ben misafirim ve ben kullanacağım’’der. Benim misafir için diye sakladığım şarap kadehlerini, kristal rakı bardaklarını ve de tabaklarımı.

Önce çok kızardım ya kırılırsa aman ha! diyerek suratımı asardım. Şimdi onu o kadar haklı görüyorum ki yaşam bize verilen armağan süresini bilmediğimiz, yaşamaya değer bir zaman. Kullanmak lazım her şeyi, keyfini çıkararak günün. Kırılan bardaklar olsun hayatta yerlerine konabilir ama giden hayatlar aniden kaybedilen dostların, büyüklerin yerlerine hiçbir servet yok ki onlarını geri getiren.

Geçen sene (2011) aralık ayında çok sevgili arkadaşlarımla geleneksel yeni yıl toplantımızı yapmıştık, kah gülüyor kah muzurluklar yapıyorduk. Taaa eski günlerdeki çocuk hallerimizle birbirimize şakalar yapıyorduk. Konu yeni aldığın bir şeyin; (mesela çanta) hemen kullanıp kullanmadığına geldi. Bazılarımız evet hemen dedi, kimi yerine göre beklerim dedi. Konu basitti aslında kim nasıl kullanırsa kullansın diye bakabilirdik amma…

Bu konu çok önem kazandı daha sonra, hiç konuşmadık diğer arkadaşlar aslında; ‘’ben hemen kullanırım’’ diyen arkadaşım dünyalar güzeli sapsarı saçları, kibarlığı, anneliği ki o kadar sevgi dolu olunabilir, canımız AYŞE miz, aniden güle oynaya geçen günlerin ardından aniden bizi şaşkınlıklarda bırakarak gitti. Dünyada da melekti, gerçek melek oldu.

Hani bazı şeyler insanı sallar ya, bizi hepimizi salladı aslında. Değerlerimizin bir daha gözden geçmesi gerektiğini hatırlattı, sevgilerin paha biçilmez olduğunu, dostlukların çok değerli olduğunu yaşamın bize verilmiş bir armağan olduğunu bir kez daha acıtarak anlattı. Bunları neden yazdım, yukarıda bahsettiğim konuya aynen uyuyor da ondan. Günü gününde yaşa, sevgilerini, mutluluklarını, mutsuzluklarını, aşklarını, evinde sakladıklarını daha iyi güne diye, hepsini kullan, hisset, yaşa.

İyi gün o an aslında unutma. O an.

Kar taneleri uçuştu havalarda Aslı da bilmiyordu gideceğini ta gençliğinin başında, Türk Sinemasında duayen, tüm insanların kalbimde sevgi kazanmış mükemmel baba, aile büyüğüm Ekrem Bora, elinde büyüdüğüm Süreyya Amcam, Can Amcam, en lezzetli yemeklerin, masaların üstadı Cemile yengem…

An en iyi o andır zira, daha sonra.. bilinmiyorki…

Geride bırakacağımız senede ‘’azalıyor birer birer sofradan dostlar’’ dizeleri ne yazık ki çok oldu. Hepsi çok iz bırakan dostlar ve büyüklerimiz melek oldular.

Takvimdeki yapraklar geri sayıma başladı birer birer bir senenin sonuna daha geliyor.

Gözlerim güzelliklere takılı kalsın istiyorum, noel’in, yeni yılın coşkusunu hissetmek istiyorum ama bir yanım buruk. Seneler önce daha çocukken yaptığım noel davetlerindeki coşkuyu arıyorum, kocaman çoraplardaki hediyeleri, yemekleri arkadaşlarımla kahkahalar ile eğlenceleri meğer ne kadar güzelmiş çocukluk.

Yine yeni seneyi elbetteki güzel umutlar ile, istekler ile sevgi dolu günler dileyerek çağırıyoruz, bekliyoruz. Yeni senede olumlu enerjileri daha çok çağırmak, iyi olabilmek, insan olabilmek için yaşayalım.

Arınalım arsızlıklardan, görmemişliklerden, birbirini kırmaktan, arkalardan kuyu kazmaktan vaz geçelim, şükretmeyi bilelim. Yeni sene çok kuvvetli enerjiler ile geliyor bunu doğruya, olumlu akışlara çevirelim. Türlü hırslar ile kendimizi yok etmektense dostluklar, sevgiler ile yol alalım besleyelim kendimizi, bedenimizi, inançlarımızı.

Yanımızdakilere sarılalım, eşimize, dostlarımıza, evlatlarımız, hele de hayatta olan büyüklerimize sımsıkı.

2013 HAYATINIZDA YENİ AÇILACAK GÜNEŞLİ PENCERLER İLE DOPDOLU OLSUN. MUTLU YILLAR.

CANIM OĞLUM AŞKIM İYİKİ VARSIN HAYATIMDA, SEVGİLİ KOCAM BANA EN DEĞERLİ HEDİYEYİ VERDİĞİN İÇİN, YANIMDA OLUP BANA KATLANDIĞIN İÇİN, EN DEĞERLİ VARLIKLARIM, VAR OLMAMIM NEDENLERİ SİZE SAYGILARIMLA VE CANIM KARDEŞİM MELEKLERİN ARASINDA HEP BENİ İZLEDİĞİN İÇİN KALPTEN SONSUZ TEŞEKKURLER. ALLAHIM SANA ŞÜKÜRLER OLSUN.

KOCAMAN SEVGİLER İLE KOCAMAN MUTLULUKLAR DİLİYORUM HAK EDİN, HİSSEDİN YAŞAYIN.

AN’LAR DEĞERLİ…


Perrin GÖKDEMİR ÜLKER
31.12.2012

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 







 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.