RADYO 3 KANALINDA KLASİK MÜZİK DİNLEMEK
Uzun yıllar öncesinde bir Anadolu kentinde üniversite yıllarımızda bir müzik kanalı keşfetmiştik. O seneler temiz, parazitsiz ses yayınını mümkün kılan UHF frekansı yayını çok yeni idi. İmkanlarımızı zorlayıp UHF frekanslı radyo edinip, caz yayını saatinde Chick Korea ve Paco de Lucia’yı ilk defa o radyoda dinlemiştik.
Zaman geçti, devirler değişti; son zamanlarda genç zihinlerin beslendiği o efsane kanalın artık gittikçe küçüldüğünü, planlı olarak kaldırılmaya doğru gider olduğunu işitip üzüldük.
Bildiğiniz gibi, TRT Radyo 3 klasik müzik ve caz müziği ağırlıklı olarak 30 yıldan fazla süredir yayın yapan harika bir radyo kanalı. TRT Radyo 3′ün yayın alanını yıllar içinde giderek azalttı. Bir süredir Radyo 3 frekansları “Radyo Haber” kanalına tahsis ediliyor ve üç büyük il ve turistik sahil kesimi haricinde yayının tekrar başlamayacağı TRT tarafından açıklanıyor. TRT yönetiminin bu konudaki savı, klasik müzik kanalının toplumun çoğunluğu tarafından izleniyor olmamasıymış! Hayret! Bu olgu gelişmiş toplumlarda yüzyıllardır tartışılmış ve sonuca bağlanmış. Çok okumadığımızdan olacak bundan habersiz olabiliriz. Toplumu, çoğunluğun beğeni düzeyine çekmek anlayışı ancak dar görüşlü totaliter rejimlerde oluyor. Sanat genelde toplumun genel beğeni düzeyine göre yapılmıyor. Eğer böyle yapılırsa geriliyor, evrensel standardın dışına düşüyor. Demek ki sanat ve kültür planlaması yapılırken genel beğeni düzeyi kriter alınmamalı. Durum gelişmiş Batı ülkelerinde de böyledir. O ülkelerde de halkın çoğunluğu pop müzik veya gençlik olarak rock müzük dinlemekte. Ama sağduyulu yöneticiler hiç bir zaman Klasik ve caz müziğini geri plana atalım, kanalları popüler olana ve yerel müziklere açalım demezler!
Klasik ve caz türü müzikler alışık olmayan kulaklar için zor türlerdir. Geleneksel yapıdan gelenlere yabancı gelebilir. Bir de insan tabiatında anlamadığı şeylerden nefret etmek gibi bir olgu vardır ki, bunun genele yayılması hatalı olur. Korkarım ki TRT yönetimindeki anlayış bu türdendir ve olmaması gerektir. Bu anlayışın hükümetin kültür ve sanat politikasınının gerisinde olduğu aşikardır. Kültür Bakanlığının bu yayın daraltılması icraatini onaylayacağını sanmıyorum!
TRT yönetiminin ayrıca bu icraati kaynak kısıtlılığına bağlaması inandırıcı değil. Bilindiği üzere TRT elektrik faturalarından yapılan kesintilerden ve elektronik aletlerden alınan bandrol ücretinden kaynak sağlıyor. Bu gelirlerin üzerine reklam gelirleri eklendiğinde kurumun geliri 1 milyar lirayı aşıyor. Bu miktar ünlü BBC yayın kuruluşunu bile geçiyormuş! Şimdi bunca kaynağın sadece karlılık ve kazanç için kullanılmasını beklememek gerek değil mi? TRT kamu yayıncılığı anlayışıyla evrensel kültüre, yani bu zeminde sanat değeri yüksek evrensel müziğe, klasik müziğe daha çok yer açması gerekmez mi? Kültür ve sanatta çölleşmeyelim!
Toplumun çoğunluğu dinlemiyor diye Klasik müzik yayını yapan Radyo 3 yayınları karasal yayından çıkarılarak, evrensel kültürle bağımızı sağlayan klasik müziğin dinlenebilirliği engellenmemeli!
Not: Anadolu’dan, adım adım sökülüp yok edilen TRT Radyo 3′ü geri istiyoruz. Radyo 3′ün yaşatılmasını, RadyoHaber’e tahsis edilen frekansların geri verilmesini istiyoruz. Bu uygulamaya siz de karşı çıkmak isterseniz,aşağıdaki bağlantıda imza veriniz ve mesajı arkadaşlarınızla paylaşınız. Siz de destek verin ki Türkiye’nin bir kültür rengi eksilmesin.. Radyo 3 solmasın, yaşatılsın..
http://imza.la/trt-radyo-3-u-geri-istiyoruz
Cengiz ÖZDER 23.01.2012
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|