Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

NERDE (NEREDE) KALMIŞTIK!!!

Ben sıcak olan şeylerin dostluğunu severi,
Bir fincan kahve gibi… Bir bardak çay gibi…
Soğuk olan şeylerüşütür bilirim,
Sevgisiz yürek gibi… Merhametsiz vicdan gibi…

Demiş şair dizelerinde, ekleyecek çok şey var aslında.Hakiki gönlü sıcak dostlar ile yapılan buluşmalar, sohbetler, paylaşımlar ne keyiflidir. Yorgunsan yorgunluğun gider, üzgün isen mutluluğa döner ifaden, kızgınsan iyimserliğe.

O kadar uzun süreden beri cancağızım isteksiz ki, çok da kızıyorum kendime zira savunduğum ‘inadına hayata gülümse’ felsefesine aykırı. Yazmak isteyip kaleme alamadıklarım, hasretler, özlemler, gerçekleşenler gerçekleşmeyenler, vardır bunda da bir hayır dediklerim ile ben bir başımayım. Uzun bir aradan sonra merhaba. En sevdiğim köşemde yazarak rahatladığım harfler, kelimeler ile danstayım şuan.

Çok kırıldığım asla unutmayacağım, affetmeyeceğim dediğim hamleler var mesela, sakince beklemeyi nasıl başarıyorsam elbet onunda gelecek zamanı.

İsteksizlikte 2.5 seneye yayılan zamanda pandeminin elbet var payı, sağlıklı olmaya tabiki hep şükrediyorum ama tesir ediyor işte duyduklarım yaşanan olumsuzluklar deliyim dediysem de benim deliliklerim sevgi aşk delilikleri güzel olaylar güzel nedenlere sarılmak açan çiçeği takip etmek, art niyetsiz sevgiler, minicik bir kedinin sana gelip dokunması işte bu hareketlere bayılıyorum.

İnsan büyüdükçe Allah sıralısını versin her zaman, ama kayıplar insanı duraklatıyor. Hele ki onlar ile büyümüşsen onlara ait çok çok anılar var ise, sana candan can olmuşlar ise her birinin kaybında senden de bir parça gökyüzüne ışınlanıyor, işaretler sana çok daha anlamlı geliyor. Bu işaretler konusu çok derin belki bir ara yazarım şimdilik bende kalsın.

Sıcak bir temmuz günü Amerika’dan gelen bir telefonla (ki 1 hafta öncesi sohbet ettiğim) dağıldım.

Aynı kandan değildik ama ondan daha bağlı yaşamıştık aileydik. Biz çocuklar; Sibel, ben, Tevfik ve Murat bir arada. Anne Babalarımız bir arada. Mis gibi kek kokusunu takip eder sorgusuz sualsiz eve dalar yer içerdik hiçbir zaman çekinmeden neredeyse daire kapıları açık yaşardık diyebilirim. Bizler bir arada büyüdük, büyüdük, birçok mutluluğu bir arada yaşadığımız gibi çok da acıyı göğüsledik. Amerika’ya gitmek zorunda kaldıktan sonra hiç aksatmadan telefonlaşırdık teknoloji bizi bir arada tutuyordu canlı bağlantılar ile.

Ah Selva teyzem ah çok erkendi aslında bu gidiş, hoş hangi gidiş erken değil ki ? Huzurlu mutlu olduğuna inanıyorum gittiğin o yerde mekanın cennet eminim gökyüzünden parlıyorsun oradaki sevdiklerim gibi…

Oya Teyzem benim canım ortanca teyzem. Anneannemin en haşarı en muzur ortanca kızı. İzmir’de oturduğu için biz her hafta mutlaka uzun telefon konuşmaları yapardık. Aradığımda nazlı nazlı bir ‘alooo’ derdi, beni duyunca aniden canlanır bildiğim o şen haline bürünürdü. Hey Oya’cığım hey. Bu sefer atlamadı hastalığını oysa hayat denen bu yolda ne çok sınavı atlatmış kuvvetle kalkmıştı olmadı bu sefer olmadı. Bir ağustos sabahı gökyüzünde yıldızlarda aldı yerini.

Bizler de sınavlarımıza bir yenilerini ekledik onlarsız ama onların anıları ile hayata sarıldık, Allahtan gelene onun yazdığı süreçlere boynumuz kıldan ince. Sağlıklı ömürlerle yaşayalım inşallah.

Pandeminin getirdiği hayatı ağırlaştırma süreci aslında bizlere çok düşünme zamanı tanıdı, tabi bu dönemi yararlı hale getirebilene. Fazlalıkların ne kadar gereksiz olduğunu anladık mesela, insan; az eşya, az kıyafet, az hırs!!! ile çok da iyi mutlu yaşayabiliyormuş.

2022 ye paldır güldür girdik şubat bitiyor nerdeyse. Bugün hava o kadar güzel ki güneş vuruyor pencereme sanki bahar geldi. Öyle hissettim. Ve baharın iyiliğini, akışın güzel olmasını diledim. Kendim, ailem ve herkesin sağlıklı olması, bolluk bereket için. Pencereme vuran güneş bile gülümsetip içimde umutlar hareketlenmeye başlatıyorsa şükrettim, şükrettim ölmemiş enerjim diye.

Eve kokusu yayılan mis gibi çikolatalı kek, bol köpüklü kahvem ve şükrettiklerimle ben benimle daldım gittim hayallerime gülümsedim gökyüzüne kaldırıp başımı aldım mesajı.

Oğluma sarıldım teşekkür ettim Allahım’a, kedim kucağıma fırladı ‘beni sevmiyecekmisin’ der gibi ona da sımsıkı sarıldım. Sevgimi alana, yolu sevgiden geçenlere, hayatın sevgi ile empati ile güzelleşeceğine inananlara selam olsun diyerek gelecek aya daha neşeli yazılar olsun temennisi ile kocaman sevgiler sizlere.

Hayatınızda olan, sevginizi hak edenleri çok sevin, sevgiyi göstermek sizden bir şey eksiltmez aksine gerçek servet kazandırır.

Nerde kalmıştık? Güzel günlere…


Perrin GÖKDEMİR ÜLKER
20.02.2022

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 









 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.