Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

1917- BİR FİLM KRİTİĞİ

Bu senenin en iyi filmlerinden olan 1917, destansı bir savaş öyküsü. 2019 yapımı bu film çok sayıda ödül aldı. En iyi film, en iyi yönetmen ve bir çok dalda Bafta ödüllerinden sonra, yine en iyi film ve en iyi yönetmen dallarında Altın Küre ödülü aldı. Akademi Oskar’larından ise görüntü ve ses oskarları yanında en iyi sinematografi ( Roger Deakins- bu ismi aklınızın bir kenarına yazın. Filmdeki tüyleri diken diken eden sinematografiye dikkat!) ödülü var. Yönetmen Sam Mendes bir İngiliz yapımcı yönetmen. (Skayfall filminden hatırlıyoruz.) Senaryoyu da Krysty Wilson Cairns ile birlikte yazmış. Dedesinin 1. Dünya savaşı öykülerini bu filme eklemiş.

Filmin ana kahramanları iki alt rütbeli asker, Schofield( George Mac Kay oynuyor. Kaptan Fantastik filminden hatırlayınız.) ve Blake (Dean-Charles Chapman, Game of Thrones-Tommen Barratheon karakteri!) acımasız komutan General Erinmore (Colin Firth oynuyor) tarafından dönüşü olmayan çok zor bir göreve atanırlar. Savaş hattının dışında kalmış ve kablolu iletişimi kopmuş bir birliğin iptal edilmiş bir saldırıdan habersiz, bir tabur askerin Alman tuzağına düşmemesini sağlamak için elden verilecek bir talimatı iletmekle görevlidirler. Ceset parçaları, fareler,soğuk, karanlık bomba çukurları ve dikenli telleri aşıp epik yolculuklarına dalarlar. Bakalım sonuçta Benedict Cumberbatch’in canlandırdığı savaş düşkünü Albay Mackenzie’yi ikna edebilecekler midir? Bu kadar anlatmak yeter, spoiler olmasın!

Film tek çekim tekniği ile ilerliyor. Yani olayların akışı bir noktada başlıyor, zaman ve mekanda kopukluk olmadan devam ediyor. Bu alışık olduğumuz bir kurgu değil, yapımcı yönetmenin cesaretini gösteriyor. Sıradan gişe filmi seyircisi yadırgayabilir, büyük duygulara oynayan yönlendiren çarpıcı kurgu yerine, inandırıcı olan epik akış vurgulanmış.

Bir başka vurgulamamız gereken konu ise, filmde dramatik senaryo yapısı, o klasik savaş filmlerinden alışık olduğumuz büyük, muhteşem kahramanlıklarının etrafında geçmiyor. Buradaki kahramanlar mütevazi, öyle komutanların salladığı madalya ödülü için bu işi yapmıyorlar, 10 dakika uykudan sonra verilen bu görevi tereddütsüz kabul ediyorlar(gerçi askerlerden birinin tuzağa düşecek olan taburda kardeşi vardır!) Mesaj, dürüst bir savaş karşıtlığı. Askere madalya, savaş düşkünü generale zafer!

Sonuç olarak 1917 bir baş yapıt. Şiir gibi, yoğun, dürüst. Savaş filmleri kategorisinde yeni bir standart,yeni bir bir seviye getiriyor.

Not: Meraklısı için, yazarın imdb platformu üzerindeki yorumu bkz.
https://www.imdb.com/review/rw5543242/?ref_=tt_urv


Cengiz ÖZDER
13.03.2020

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 





 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.