Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

ZORU BAŞAR, SEVGİ DOLU OL!!!!

Sevgi…
Bu kelimeyi sıklıkla duymuşsunuzdur, sadece bir kadın adı değildir.

Sevgi aslında ulaşması çok kolayken şimdilerde arar olunan zor bulunan bir eylem oldu. Geçenlerde bir yazıda okudum çok da güldüm benzetmeye şöyle diyordu ;
‘Gerçek sevgi eylem gerektirir, icraat ister. Banyo arkasında duran çalı süpürgesi de seni seviyor olabilir aslında. Gizlenen gösterilmeyen sevginin hiçbir değeri yoktur.’
Aslında sevgiyi güneşin doğuşu gibi düşünmek gerek. Sıcacık, mucizevi , büyüleyici. Bence çok da kolay. Gel de bunu anlat bakalım; tv kanallarında her daim kötülerin kötülüklerin dolaştığı yayınlar oldukça, hayatın içinde can acıtan olaylar oldukça, kardeş kardeşe düşman yaşadıkça gel de anlat.

Cahil bir toplumuz bunu kabul etmek gerek başta. Cahillik okumakla da geçmiyor ne yazık ki !!! Duyduklarım, okuduklarım şahit olduklarım, hepimizin hafızasında kalmıştır bir üst düzey yönetici minicik yeğenine ilgi fazla diye kezzap dökmüştü üstüne… Okumak ile cehaletin geçmediğine çok acı örnek. Minicik bir çocuğu kıskanan koskocaman bir adam onu her daim koruyup kollayacakken en büyük kötülük ondan geliyor. Pırıl pırıl hayatları olması gerekirken daha yolun çok başında iken genç adam, genç kız ilişkilerini bitirdi diye kızı vahşice katlediyor, hayatlar bitiyor. Boşandığı eşini takip ediyor evladının gözü önünde katlediyor, boşanmak nedir ilişkini bitirmek demek değilmidir? Hem de resmi olarak el sıkışıp ayrılmak, herkesin kendi yoluna gitmesi gereken bir süreç değilmidir? Bana ne artık bitmiş karıdan/kocadan. Oturduğu kafede, park da kedi bacağına süründü diye hayvancağızı tekmeliyor yetmiyor boğuyor. Diğeri köpeği kamyonete bağlıyor sürüklüyor. Milyonlarcası var örneklerin ne acı ki, milyonlarcası. Sevgisizlik hainliğe dönmüş durumda. Ben yolda yürürken gördüğüm karıncayı ezmeyeyim diye adımlarımı büyük atarken yaşadığımız duyduğumuz gerçekler çok acı. Ne ara ve neden bu kadar kötü olduk?

Arabasının içine doluşmuş 6 minik kedi yavrusunu hisseden bir beyefendi komşum toplantısına yetişmek yerine onları kurtarmak için çaba sarf ederken, oğlum motor yağları içinde elleriyle arabanın altında her kediyi sağ çıkardığı için nerdeyse çığlıklar atarken kendini bilmez cahil kiracı (komşu demek istemem yürekten sevdiğim komşularıma hakaret etmiş sayarım kendimi) ‘boş verin ya çok bunlar ölsünler ‘ deyince içimden bir cani çıkacaktı oda ayrı tabi J))

Çok sevdiğim bir erkek arkadaşım, iyi gitmeyen evliliğinde eski eşine sevgini göster, sadece bunu istiyorum demişti defalarca, sevgini göster hallederiz, üstesinden geliriz herşeyin. Hiç mi sevmemişti kadın yoksa sevgiyi gösterebilecek donanıma mı sahip değildi bilemem. Kendince seviyordu elbet bir çalı süpürgesi örneği gibi. Ben kendi evladı ile karşılıklı konuşamayan, dertleşmeyen seni seviyorum diye dokunamayan mektup yazan insan(anne) biliyorum. Sahiden söylüyorum!!!

Bir de, hakikaten bazı insanlar çok isteseler de sevgilerini gösteremiyorlar, öyle buzdolabı gibi soğuk duruyorlar, çocukluklarından gelen bir durumda olabilir ya da kişilikleri ile gelişmemiş bir şey var olabilir bunu bu konuda donanımlı kişilere sormak gerek.

Etrafınızda varsa dikkat edin mutlular mı mutsuzlar mı anlamazsınız. Ayy çok feci bir durum. Düşünsenize karşınızda öyle duruyor an’dan keyif alıyor mu yok bilmiyorsunuz kendi kendinize eğlenmek gibi bir şey olsa gerekJ) Hayat hızla akıp gidiyor, sınavlarımız var bir dolu, iyi kötü acı tatlı kendini serbest bırak söyle sevdiğini göster ne kaybedersin ki . Bırak kaybetmeyi öyle çok şey kazanırsın ki aslında. Life is simple aslında.

Hep inandığım çok kerelerde tekrar ettiğim ise hayatı içinde yaşamak seyretmemek. Hobilerini çoğaltmak, baktığını görmek, kendini iyiye zorlamak. Life is color . Kimse, kendinde daha çok yardımcı olamaz kendine. Etrafında dostlarınla sarılsın hayat ama sen güzeli iyiyi görmeyi beceremiyorsan onların sana ulaşması zaten çok zor. Vermeden alamayacağın gibi sevmeden sevilemezsin, sevgini göstermeden sevgi alamazsın. Bir tek Tanrım o yüceliğe sahip tüm kullarını koşulsuz seven .

Kasım ayı benim doğduğum ay, çok severim kendisini iyi ki doğmuşum diye. Kasımda aşk başkadırJ Yaşım kaça gelirse gelsin doğum günlerini seveceğim, yaş almak değil günü yaşamak eğlencedir, sevmek sevilmek yürek den hissetmektir bu. Aslında ben nedenler yaratıp kutlamaları severim. İçimdeki çocuğu yaşatan an’lar. Ve her sene tekrarlanan(dilerim nice senelerde böyle olur sağlıkla) binlerce şükrettiğim Ailem, Aslan Oğlum, Koca Dev Adam, sevdiklerim, canlarım, dostlarım, conlarım, yoncalarımdan gelen tebrikler güzel mesajlar, sürprizler ne kadar zengin olduğumun ispatıdır. Bu zenginlik ise sevgiyle olmuştur, bereketle aşkla yoğrulmuştur. Seneler devrilmiş sevgiler artmış, kıymetler hep bilinmiştir. Şükürler olsun, sevgi daim olsun olur mu hepiniz iyi olun, sevgiyle kalın.

Aralık da görüşürüz yine biraz dertleşiriz, iyi dileklerimizi sıralarız anlaştık mı?
Hoşçakalın, dostça kalın.


Perrin GÖKDEMİR ÜLKER
23.11.2019

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 













 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.