Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

AYLARDAN HAZİRAN OLMUŞ…

Masamın üstünde bir dolu kağıt, üstünde notlarım. O an içimden geçen kaleme dökülmüş satırlar. Hiçbirinin devamı gelmemiş yarım kalmış.

Bazen yarım kalan hayatlar gibi, aniden duran an’lar gibi. Susup da söylenememiş cümleler gibi. İçinden geçen isteklerin yerine akışına bıraktığın zaman gibi, yaşanması güzel olacak ama yaşanmamış aşklar gibi.

Neler neler karalamışım, ne kızgınlarım olmuş ne üzülmüşüm birçok olaya; hiç tanımadığım ama feci bir son olan Mina Başaran ve arkadaşlarına, hayata gözlerini bile açamayan minik bebeklere. Genç ölümler derinden yaralıyor beni, insanı tanımak gerekmiyor bende yaşadığım için hissedebiliyorum, vatan uğruna kendini siper eden Mehmetçikler ne çok eve kor ateş düşürdü, zenginlik fakirlik muhabbetlerine ne kızmışım mesela ortada acı kayıplar varken, seller, afetler birbirini yiyen kardeş kavgaları bir maçoluk bir kabaramazsın kel aylak misali afra tafraya ne kızmışım.

Aylar ayları kovalamış, ben hep minik kağıtlar da notlarda devam etmişim. Bu sene oğlumun yeni okulu, tanışma telaşı, yeni ilişkiler, arkadaşlıklar, eğitim ile ilgili gelecek kaygıları, koşmacalar ile geçmiş bir dönemim. Şükür Allah’ıma yüreğime göre bulmuşum, yorulmuşum kimi zaman, gülmüşüm coşmuşum perrince. Şükür diyorum bunlara çok şükür.

Tam haydi ama otur ekran başına derken minik bir kaza geçirmişim, (aslında minik olmayan ama yine çok şükür bu kadar ile geçti dediğim) dikişler, morluklar, bertilen kol, yaralar bana hayatın çok güzel olduğunu elindekilerin kıymetini iyi bilmek ve mutlu olmanın bizde saklı olduğunu bir kez daha hatırlatarak devam etmiş aylar.

Az kalsak da canım Aileme, Oğlum’a, Koca Dev Adam’a, etrafımda var olan dostlarıma, kıymetlilerime, yoncalarıma, conlarıma az ve öz oldukları ama hakiki oldukları için teşekkürler etmişim. Hakiki olmak başka bir şey, yapmacıksız art niyetsiz olduğu gibi, hesap kitap yapmadan içten olanlar paha biçilmez nitelikte.

Ve Haziran ‘da Tanrımın bana bahşettiği muhteşem bir güzelliğe;
“Çıktın geldin 6 haziran vakti, bende çiçeklendim yine. Gözünde neşe, yüzünde aşk, biz kavuştuk bir kere…. Oğlum’a “ şarkılar mırıldanmışım. Şükür binlerce şükür, Tanrım’a ve verdiklerine.

Haziran karışık ay bende bu kadar güzel bahşedilen hediye ile seneleri farklı olsa da kayıplarımda bu ay. Zaman geçtikçe, yaşanan iyi kötü her şeyin sınav olduğunu, bu sınavlardan geçer not vereninde tek bir büyük güç olduğuna inanıyorum. TANRIM.

Doğa canlanmaya başlayıp mis gibi çiçekler açtıkça, renkler doğaya yayıldıkça içindeki Aşk’ da yeşermeye başlıyor insanın. Tabi ki herkes için değil dediklerim, hayatın güzelliğini görmeyen ne ruhu karanlık insanlar var, değil çiçeğin rengini görmek hayatta olduğunu değerini anlamayanlar. Aman onlardan uzak olalım.

O renkler içinde, misss gibi yayılan çiçek kokuları içinde, doğan güneşin daha canlı gün batımlarının daha romantik olduğu bu dönemlerde tabikiiiii ver elini AŞK….

Aşk’lar vardır, Yaşanmamış hep akılda kalmış, yaşansaydı neler olurdu dedirten.
Aşklar vardır, Yaşanan delicesine, coşku dolu ama çabuk tükenen.
Aşklar vardır, Bir parmak bal çalarcasına yarım kalan sonu ne bilinmeyen.
Aşklar vardır, Uzaktan sevdiğin bir türlü açık edemediğin.
Aşklar vardır, Sen yaşadıkça hep senle yaşayan, coşup duran.

İnsanı yerden yere vuran. Anı’larına, anlarına sızan iştahtan kesen seni bulutlara uçuran.

Aşk adı üstünde işte AŞK. Varlığı bir dert yokluğu hep merak. Onca şair neler karalamıştır mısralara.

Deli hali güzeldir yahu, heyecanı , salaklığı şaşkınlığı. Sonrası yere çakılsan dahi bu hayatta olması gereken en coşkulu haldir AŞK.

AŞK’ın her halini; dost, eş, çocuk, yaşam, doğa, börtü böcek, kelebek,mutluluk, heyecan neleri aşka sokuyorsanız yaşayın gitsin, elinizdekilerin kıymetini bilerek, keyifle başkasına özenmeden yalın gösterişsiz yaşayın gitsin.

Aslan MURAT’ıma, Canım BARNABY ‘ime sevgi ve selam olsun. Gökyüzünde ışıldayan harika yıldızlardan bana baktığınızı biliyorum. Bana kattığınız onca güzelliğe…

ASLINDA ÖLÜM YOKTUR, BAŞKA SAHİLDE DOĞMAK İÇİN KAYAN YILDIZLARDIR ONLAR…(alıntı.)

İyilikler bizimle olsun.


Perrin GÖKDEMİR ÜLKER
14.06.2018

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 



 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.