Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

KÖRLÜK: BİR ROMAN VE FİLM ÜZERİNE

Geçenlerde bir dostum bir kitap hediye etti. José Saramago’nun Körlük isimli romanı. Doğrusuya daha önce bu ismi duymamıştım, kitapsever okuyucu beni bağışlasın. Saramago Portekiz asıllı bir yazar. 1922-2010 yılları arasında yaşamış. Ülkesinde yazdıkları yüzünden baskı gördüğünden, İspanya’da yaşamış. Körlük isimli 1995 yılında yayınlanmış olan eseri dünya çapında tanınmasını sağlamış. Aslında bu tarz bir tanınmaya ihtiyacı yok, çünkü 1998 edebiyat ödülü onun ne derecede bir yazar olduğunu gösteriyor. Baltazar ve Blimunda, İsa’ya göre İncil onun çok tanınan diğer eserleriymiş.(Ne yapıp yapıp okumalıyım)

Kitaba gelince, türü bir bilimkurgu ama gençlere hitap eden bir bilimkurgu değil. Oldukça sert, henüz olgunlaşmamış genç dimağlar için veya iyi vakit geçirtecek kitaplar arayanlar için değil bu kitap. Konusuna gelince; adı bilinmeyen modern bir şehirde, bir gün aniden salgın şeklinde ani körlüğe neden olan bir hastalık ortaya çıkar. Beyaz körlük çok bulaşıcıdır, sağlık otoritesi, yönetim ilaç, aşı ve tedbir üretemediğinden, ilk hastaları terk edilmiş bir hastanede karantinaya alır. Bundan sonrası romanın kahramanları olan doktor, doktorun karısı, kara gözlüklü kız, şaşı gözlü çocuk, gözü bantlı yaşlı adam, ilk kör ve ilk körün karısı gibi devam ediyor. Kahramanların isimleri yoktur; yazar ülkeyi şehiri, kültürü isimlendirmediği gibi kahramanlara bile isim vermemeyi yeğlemiştir. Mekan ve doğa tasvirlerinin az tutulması, zamanın belirsizliği, olayın sanki ruhlar aleminde geçiyor olmasını düşündürüyor.

Neyse sonuçta mesaj, aslında insanoğlunun yarattığı medeniyetin bıçak sırtında olduğudur. Bir hastalık sonucu medeniyet kolayca çöktüğünde; apokaliptik dünyada insanlar ruhlarındaki en bencil, kötücül, çıkarcı, şiddet dolu yönleri ortaya çıkardıklarında; dünyanın açlık, pislik, yoksunluk ortamında nasıl bir yaşanmaz yer haline geleceğini güçlü bir bilimkurgu aksiyonu ile anlatılır. Neyse ki, bir grup insan dayanışmayı bilmektedir, başlarında doktorun karısı gibi güçlü bir kişilik vardır ve bir aile oluşturabilirler. Yazar sonunda bir kahramanın ağzından metaforunu söyler: ‘Ne düşündüğümü söyleyeyim sana, şöyle, bence biz kör olmadık biz zaten kördük. Gören körler mi, gördüğü halde görmeyen körler!’

José Saramago’nun yazım tarzına gelince, edebi üslubu kuvvetli. Sadece virgüllerle böldüğü sayfa uzunluğundaki cümleleri bile, salt edebiyat yapmak için yazmış olan diğer bazı Nobel ödüllü(örneğin Asturias ilk aklıma gelen!)yazarlar gibi zor ve anlaşılmaz değil, oldukça akıcı ve anlaşılır, sevdim!

Körlük (Blindness): Aynı isimli romanda uyarlanmış 2008 tarihinde vizyona girmiş sinema filmi. José Saramago’nun romanına oldukça sadık kalınarak Don McKellar senaryolaştırmış. Yönetmen Fernando Meirelles. Başrolde doktorun karısı rolünde güzel ve güçlü oyuncu Julianne Moore oynuyor, diğer tanınmış oyuncular ise Mark Ruffolo, Danny Glover, Alice Braga, Gael Garcia Bernal...

İzlediğim film aslına oldukça sadık aklınarak çekilmiş. Almış olduğu IMDb puanına baktığımızda, bu filmiz izleyici tarafından hak ettiği ilgiyi görmediğini pek tutulmadığını fark ediyoruz. Şaşırmıyoruz, üzülmüyoruz. Çünkü bu bir edebiyat uyarlaması. Mad Max, Sineklerin Tanrısı, Waterworld gibi medeniyet sonrası apokaliptik dünyaların hikayesini bekleyen genç zihinler için uygun değil. Bu kuşağın beklediği aksiyon bu değil, dışkılar içinde bata çıka ilerleyen bu karanlık ümitsiz dünya gençler için bile konfor standartlarının ötesinde bir şey.

Bunları yazdım, yine de okuyucunun ilgisini çekeceğinden eminim. Filmi izlemenizi de kuvvetle öneririm. Aslına uygun film bulmak kolay değil...
Yapımcıların kriterleri arasında edebi eser uyarlamalarının asıllarına sadık kalmak olayının önceliği pek yok sonuçta!


Cengiz ÖZDER
12.01.2018

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 







 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.